Türkiye'nin En Kapsamlı Kitap Özetleri Web Sitesi |
Diğer Kitaplar
GERÇEĞE DOĞRU-1
YAZARIN ADI: ZAFER DERGİSİ
Bebeklerin karaciğerine iki yıllık demir ihtiyaçları depo edilmiştir. Anne sütüne demir eksik diyerek demiri bol mamalar üretmiş, iki yıl demir depolanmış bebeğin bağırsaklarına ömür boyu sürecek rahatsızlıklara yol açmıştır.
Karganın sesini yavrusunun kulağıyla dinleyemiyor, fareyi kedinin zevkiyle seyredemiyoruz.
Akdenizin kendine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu var. Aynı zamanda kendine has canlıları barındırıyor. Sonra Atlas Okyanusundaki su kütlelerini inceledik ve Akdenizden tamamen farklı olduğunu gördük. Bu kanun sıvılardaki yüzey gerilimi konusudur. Hareketli su kütlelerini birbirinden ayıran bu engel molekülleri bir arada tutan kohezyon kuvvetinin her iki sıvıda farklı olması sebebiyle meydana gelmektedir. Yüzey Gerili Kanunu, herşeyi ıslatan o suları böcekler için kupkuru yollar haline çevirmiştir.
“İslamiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar.” Bediüzzaman
Firavun’un cesedi mumyalanmadığı halde 3000 yıldır bozulmamıştır ve secde halindedir. Ayeti ispatlar niteliktedir.
Dünya ihtiyarladıkça Kur’an gençleşiyor.
Kalbin kas dokularından arındığı ve o bölüme ait bilgilerin hala netliğe kavuşamadığı bölgesinde Allah yazmaktadır. Ufacık kalbimizin kan pompaladığı damarların toplam uzunluğu 150000 km’ye ulaşır. Kanın tamamı dünya çevresinin yaklaşık 4 katı olan bu mesafeyi 13 saniye gibi çok kısa bir süre içinde devrederken, kainatın yüce yaratıcısına ait kudreti açıkça ilan eder.
Kar tanelerinin hiçbiri aynı değildir.
Mekke’yle Medine arasında kısa bir yol yapmak için ihale açılmış. İhaleyi en kısa yol teklifiyle Allah Resulünün hicrette takip ettiği yol ile kılı kılına çatışan yol çizmiş olanlar kazanmıştır.
Petek altıgen şeklinde yapıldığında hem en geniş mekan hem de balmumundan tasarruf edilmiş olur. Arıya bunu ilham eden Allah’tır.
Allah (c.c) ismini teşkil eden harfler tek tek kaldırılsa, mana bozulmaz ve yine Cenab-ı Hakka delalet eder.
Ölüm anında, önce zihinde akıl almaz bir gelişme olur. Kulaklar daha uzakları duyarken, gözler öteleri seyredir ve gözbebekleri yeni bir gerçeğin seyrini ilan edercesine büyür. İnsan hafızası olağanüstü bir netlikle, hayatın adeta hızlı bir band şeridini sunar.
Ölüm anında, ağır hastalarda dayanılmaz kokular birdenbire kaybolur.
“Gözlerimizi oymuşlar,şimdi de göremiyoruz diye bizi kınıyorlar.” Malcolm X
“Elimizde olan şeyleri çok seyrek düşünürüz, eksik olanları ise daima.” Schopehaur
Armstrong, aya ilk ayak bastığında ezan sesini duyduğunu ve ürperdiğini, bunun ezan sesi olduğunu Mısır’da öğrenerek İslamiyet’i seçtiğini belirtir.
Embriyonun gelişim safhaları 1974’te herkes tarafından kabul edilirken Kur’an bu gerçeği 1400 yıl önce belirtmiştir.
Dünya süslü bezekli bir gelin gibi herkesin yüzüne gülmüş, fakat kimseyle evlenmemiştir. Dünyanın bu keyfiyetini anlayan zatlar, ona yüz vermemişler.
Kur’an dinletilen hastalar stresten kurtulmuşlardır. Bu da Kur’anın bir şifa olduğunu gösterir.
“İnsanlık herşeyini Hz. Muhammed’e (SAV) borçludur.” Goethe
“-Ekildiğin, yeşerdiğin, çiçeklendiğin zaman, kimbilir ne kadar sevinirsin toprak!...
-Seccade olduğum zamanki kadar değil.” Arif Nihat Asya
“ ‘Mama, cici, atta’ deyişimiz görülecek şey, biz sana dilimizi öğretmeye çalışırken sen bize dilini öğrettin çocuk.” Arif Nihat Asya
AIDS, hadiste dabbet’ül arz olarak ifade edilir ve AIDS’in sebebi olan yeşil maymunun tarifi yapılır: Yüzü insan yüzü gibidir, gagası kıllıdır, üzerinde her çeşit hayvanın rengini taşır ve dört ayaklıdır. Ayrıca dabbenin müminin yüzünü pırıl pırıl, kafirin ise simsiyah keseceğinin belirtilmesi, AIDS hastalarının yüzlerinde görülen karalıktır. Kaçsa da ondan kurtulamayacak denilerek AIDS’in 6-7 yıl sonra belli olacağı için ondan kaçış yok ve hadislerde belirtildiği gibi geçmişlerde görülmemiş, bilinmeyen bir hastalık olarak felaketlere sebep olacaktır.
İtalya’daki Vezüv Yanardağı’nın M.S. 79 yılında patlamasıyla Roma’nın aşırıya kaçmış, rezil kavmi Pompei’nin ve halkının helak olmasına yol açmıştır. Yasin Suresinin 29.ayetindeki şiddetli patlama ve sarsıntı ifadelerinin Vezüv’ün ilk patlamalarını anlatması mümkündür. Hz. İsa’ya idam kararı veren jüri üyelerinden hayatta kalanlarda böylece ölmüştür.
İnsanın yaratıldığı balçık incelenmiş ve enerji yüklü olduğu tespit edilmiştir. İnsan vücudunda bulunan elementler toprağı yapan unsurlardır.
Şimşekler çakıp gök gürlediğinde nitrik asit teşekkülü için bütün şartlar hazırdır; fakat kezzap yerine gökten yağmur yağar.
Oruç, vücudun senelerdir depo ettiği zehirleri ve pislikleri dışarıya atmanın en tabii yoludur. Oruç vücudun ve düşüncenin hassasiyetini arttırıyor. Oruç bıçaksız ameliyattır.
Hastalar yemek yiyemez, çünkü tehlikeye maruz kalan vücut, hazım ile uğraşmayı istemez.
Kimya elementleri atom sayılarına göre yerleştirilince grafikte Allah yazısı oluşur.
Misvakın dişleri beyazlatan ve koruyan yapısı yeni anlaşılmıştır.
İnsan beyin zarının büyütülmüş hali, kainatın küçültülmüş haritasıyla aynı şekildedir.
Zamanın değerini, yapacak işi olan kimse bilir. (Atasözü)
Sessizlik çok şeyi cevaplar. (Atasözü)
Allah insanın yüküne göre yardım eder. (Atasözü)
Güzellik bakan kimsenin gözündedir. (Atasözü)
Doktorların hataları toprakla örtülür. (Atasözü)
Çan’ın niçin sesi çok çıkar? İçi boş olduğu için... (Atasözü)
Naziat Suresinin 30. Ayetinde: “sonra arzı söbüleştirdi...(Yuvarlaklaştırdı, deve kuşu yumurtası şeklini verdi)” buyurularak dünyanın elips şekli gözler önüne seriliyordu.
Her elma içindeki vitamin,
insanın günlük ihtiyacı kadardır. Bu vitaminin korunması amacıyla +2 değerli
demir ve meyve asidi Allah tarafından elmaya verilir. Asidin mideye zararını
ödemek amacıyla da her elmada meyve asidinin tesirini iptal eden karbonat
iyonları dercedilmiştir.
“Öyle dualarımız vardır ki,
kabul edilseler daha bedbaht oluruz.” C. Şahabettin
“Niçin mi fikir
değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim, kölesi değil.” C. Şahabettin
“Aczini duymayan adam,
hakikaten kuvvetli değildir.” C. Şahabettin
“Herkes başkasına, hakikatte
kendi layık olduğu muameleyi reva görür.” C. Şahabettin
Bir kelime 6000 defa ses
tellerimizde titreştikten sonra ağzımızdan dökülür.
Piri Reis, Kolomb doğmadan
önce Amerika’yı da kapsayan bir harita çizmiştir. Kenar yazılarında 1465’de,
yani Kolomb’dan 27 yıl önce, Amerika’nın doğu kıyıları Antilya adıyla Osmanlı
Mülküne resmen kaydedilmiştir.
Arapça fiil çekimleri, şahıs zamirleri ve kelime türeyişleri ile çok zengin ve kıvraktır. Ayrıca anlam kaymalarını engelleyen bir yapısı vardır. Dünya dilleri arasında en az sesli harf kullanılan dil olması itibariyle öğrenimi ve telaffuzu daha kolaydır.
UFO (Meçhul Uçan Cisimler)
yoktur.
Balın hikmet ve faydaları ayette belirtildiği halde bilim, bunu yeni kabul etmektedir.