Türkiye'nin En Kapsamlı Kitap Özetleri Web Sitesi

Roman

AKŞAMLAR

Yazarı: Afet Ilgaz

 

Romanın Konusu Ve Özeti:

 

Roman, edebiyatçılar ve gazeteciler başta olmak üzere aydın diye adlandırabileceğimiz bir kesimin, hayatlarındaki çelişkileri anlatıyor. Bu çelişki, aydınların içinde bulunduğu ekonomik veya buna benzer nedenlerden kaynaklanan bir çelişki değildir. Bu çelişki aydınların hayatı tamamen yanlış yerlerde aramalarından kaynaklanıyor. Onlara göre mutluluk, bir kadına veya erkeğe sahip olmak, zengin olmak, araba sahibi olmak, ev sahibi olmaktır.

 

Roman sevdanın küçük oğlu olan Fazlı’nın doğum günü nedeniyle evde verdiği partiyle başlar. Sevda hayatında çelişkiler olan bir kadındır. Dolayısıyla bu çelişkili kadın tipi hemen romanın başında verilen partide kendisini göstermektedir.

 

Arif, Sevda’nın kocasıdır. Arif, Sevda’nın aksine hayatı çelişkili olan biri değildir. Arif, İzmit’te bir fabrikada mühendis olarak çalışmaktadır. İyi para kazanıyor. Arif ve Sevdaların ailesi maddi açıdan iyi bir konumdadır.

 

Daha sonra Sevda’nın isteği üzerine aile İstanbul’a taşınır. Sevda’nın anne ve babası da İstanbul’da oturmaktadır.

 

Sevda İstanbul’a gelince hayatının mutlu geçeceğini sanar, ancak Sevda’nın yaratılış olarak, belki de ailenin tek kızı olması nedeniyle biraz şımarık ve alıngan yapıya sahiptir. Dolayısıyla her zaman kendisini üzecek bir şeyler bulur.

 

Annesinin tabiriyle sevda:

 

“Her zaman bir şeyleri düzeltmeye çalışır... Genç kızlığında yüzünde sivilceler vardı, onlar için ağladı, üzüldü, uğraştı... Sonra biraz kemikli burnunu ameliyat ettirdi... Her şeyi, Her şeyi var... Nasıl oluyor da mutsuz oluyor.

 

“Kocan iyi, çocukların sağlıklı, evin, paran, araban, her şeyin var... Gençsin, hastalığın yok”

 

Görüldüğü gibi Sevda’nın hayatında mutsuzluk kaynağı olacak hemen hiçbir şey yok. Ama sevda hayattan tat almıyor ve bir arayış içerisinde.

 

İstanbul’a geldikten sonra üniversiteden okul arkadaşlarıyla görüşmeye başlar. Daha sonra bu arkadaşların vasıtasıyla gazeteci ve edebiyatçılardan oluşan bir aydın kesimin içinde bulur kendini. Bu aydınların kuracağı bir dernek çalışmalarına (bilgi yelpazesi.net) katılır. Sevdanın yapacak bir işi olmadığı için sık sık aydınlarla bir araya geliyor, dernek çalışmalarına katılıyor. Katıldığı bu çevrelerde sürekli bir arayış içerisindedir. Gördüğü yakışıklı bir erkekle evlilik hayali kuruyordu.

 

Başka bir erkekle hayalinde yemek yiyor. İşte bu hayallerin içinde Hakkı Kotar’la görüşüyor. Onunla beraber oluyor. Bu arada kocasından ayrılma planları kuruyor. Zaten kocası İzmit’e fabrikaya çalışmaya gidiyor ve pek evde durmuyor. Hakkı Kotar’da roman yazarıdır. Karısıyla mutsuz bir durumda dır. Hakkı’da eşinden ayrılma planları yapar. Sevda ile Hakkı anlaşırlar. Her ikisi de boşanacak ve evlenecekler. Ancak tam bu gelişmelerin içinde Hakkı Ankara’ya eşinin yanına gelir. Sevda onu İstanbul’da çok arar, evine mektuplar bırakır, ama ona bir türlü ulaşamaz.

 

Sevda’nın kendi tedbiriyle:

 

“Batan bir kayık gibiyim... diye düşündü. Yavaş yavaş su alıyorum ve kimsenin haberi olmadan sulara gömülüp gideceğim”

 

Bazen Sevda, kendisine gelince çok iyi şartlara sahip olacağını düşünüyor:

 

“Böyle güzel bir denizin kıyısında oturabilmenin de bu eve bir arabanın içinde zahmetsizce gelebilmenin de peşinden ard arda sulara atlayan iki neşeli çocuğa sahip olabilmenin hiç de küçümsenemeyecek mutluluklar olduğunu düşündü ve utandı. ”

 

Yazarlar arasında saygın bir kişiliğe sahip olan Mehmet Meriç, eşinden ayrılmış ve Ferda ile bir evlilik yapmıştır. Bir de çocukları olmasına rağmen Mehmet Meriç, Ferda ile de mutsuz bir hayat yaşamaktadır.

 

Mehmet Meriç, kadınlara karşı özel bir ilgi duyan birisidir. Dolayısı ile çekici yapısını da kullanarak kadınlarla beraber olmaktadır. Romanları iyi sattığı için maddi yönden bir sıkıntısı yoktur.

 

Mehmet Mericin eşi Ferda, doktordur. Kocasına bağlı iyi biridir. Bu bağlılığa rağmen Mehmet Meriç Ferda’yı çeşitli kadınlarla aldatmaktadır. Son olarak Mehmet Meriç, Sevda ile bir aşk yaşar. Sevda, Mehmet Meric’e inanarak Arif’ten ayrılır. Arif bunun üzerine Sevdanın oturduğu evin eşyalarını alır. Ardından evi satar çok geçmeden Mehmet Meriç’le Sevda mutsuz bir hayat yaşamaya başlarlar.

 

Sevda’nın arkadaşı Gülsüm, Marks’ın düşüncelerine inanan ve bu yüzünden kocası Ekrem’le sık sık tartışan bir öğretmendir. Gülsüm, öğretmenliğin bilincinde biridir katıldığı bir yürüyüşün nedeniyle İstanbul’un kenar mahallerinden bir okula atanır.

 

Bu arada Ekrem, hastadır. Hastalığı ciddidir. Gülsüm, hem Ekrem’e bakıyor, hem de üç dört dolmuş değiştirerek okula gitmektedir. Dolayısıyla zorlanmaktadır. Daha sonra okulda ki bir öğretmen arkadaşının etkisiyle particiliğe ilgi duyar ve CHP ile ilgilenmeye başlar. CHP’nin toplantılarına gider, işçi yürüyüşlerine katılır.

 

Sevda ölür. Çocuklara Arif bakar

 

Roman, Gülsümün bir motelde çay içerken yan masaya Mehmet Meriç' in gelmesiyle biter

 

Konu: dönemin aydın diye bilinen insanları arasındaki çarpık ilişkiler ve yine bu insanların kendi hayatlarındaki problemler anlatılmaktadır. Dönemin çeşitli aksaklıkları da yer yer dile getiriliyor.

 

Ana Fikir: Dili sadedir. Anlaşılabilir bir Türkçe ile yazılmıştır. Kişi ve mekan tasviri pek yoktur. Daha çok iç konuşmalar vardır. Roman daha çok 3. Kişi ağzından anlatılmaktadır.

 

Değerlendirme: Roman dönemini yansıtması açısından başarılıdır. Romanda bir bütünlük yoktur. Romanın ana kahramanı sevda romanın sonuna kadar doğru romandan silinmiştir. Bu bir eksikliktir. Ayrıca dönemin aydınlarından çoğunun devrimci bir nitelikte yansıtılması gerçekleri yansıtması bakımından önemlidir. Dili başarılıdır.

- - -

   UNONIC - United Names Organisation. smartdots. smart dots for a smart net.