YÖNETİM
PSİKOLOJİSİYazarı : Prof. Dr. Erol EREN Yayınevi : Beta
Baskı : İstanbul / 1993 / 444 shf.
Bölüm 1
Psikolojinin Genel Yönetim ve İşletme Yöntemi İle İlişkileri:
A: Kavramla İlgili Açıklamalar:
İşletmeler birtakım amaçları gerçekleştirmek için bir araya
gelen ham- madde makine insan ve organizasyon gibi üretim araçlarının uygun bir
bileşiminden oluşmuş kuruluşlardır.
B: Yönetimde Davranış Bilimleri ve Psikolojinin Bu Bilimler
İçindeki Yeri:
Davranış bilimlerini oluş- turan üç temel bilim vardır:
Psikoloji, sosyoloji ve antropolojidir. Bunların dışında tarih, hukuk, biyoloji ve
iktisat gibi toplumsal içerikli bilimler de yer alır.
C: Yönetim İle Psikolojinin Belli Başlı İlkeleri:
Bu ilkeler işe uygun personel, üretilen malı satabilme, güdüleme,
tutumların ölçülmesi, alt-üst ilişkilerini iyileştirmek, yönetsel yetkinin
kurulmasıdır.
D: Bilim ve Yaşam Diyalogu:
Bilimsel yaklaşımın iki yönü vardır. Bunlar ıraksak ve yakınsak
yaklaşımlardır. Sosyal bilimlerde bu yaklaşımların değerlendirilebilmesi yer,
zaman, örgütsel ve kişisel özelliklere göre değişmektedir.
Yönetim ve Örgütsel Psikolojinin Özellikleri:
Sanayi devriminden bu yana insan çalışmasında ve çalışma
çevresinde büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Eskiden işin tüm safha ve
süreçleri üzerinde bilgi ve beceri sahibi olan ustalık sistemi yerini günümüzde
uzmanlaşma olgusuna bırakmıştır. Yönetsel ve örgütsel psikolojinin doğuşuna
neden olan klasik yönetim görüşleri ortaya atılmıştır. Görüşü ilk ileri süren
Frederick W. Taylor’dur. İkinci ve en önemli görüş Henri Fayol’undur. Bu
görüşe göre en önemli özellikler iş bölümü, uzmanlaşma, yetki ve sorumluluk
verme disiplin kumanda birliği yönetim birliği genel amaç ve çıkarları kişisel
amaç ve çıkarlardan üstün tutma, hiyerarşik düzen gibi bölümlerden
oluşmaktadır. Üçüncü olarak da Max Weber’in bürokrasi modeli yer almaktadır.
Yönetsel ve örgütsel psikolojinin önemini ortaya koyan araştırmalar yapılmıştır.
Bazı kuramsal görüşlere göre sosyal modeller üç ana öğeden oluşurlar: Bunlar
faaliyetler, karşılıklı ilişkiler ve duygulardır.
Bölüm 2
Kişilik ve Kişisel Farkların Analizi
A: Genel Düşünceler ve Kişiliğin Tanımı:
Olaylar, insanların hareketleri, duyguları ve fikirleri bakımından
birbirlerinden farklı olduklarını göstermektedir. Kişilik; bireyin kendi
açısından, fizyolojik zihinsel ve ruhsal özellikleri bakımından farklı olmasıdır.
Kişiliği belirleyen etkenler: Dış görünüm, toplumsal rolü ve görevi
zeka, ahlak, enerji, arzu, toplumsal yaşam felsefesi, kültür
seviyesi, din ve ahlak anlayışı gibi özelliklerdir.
B: Kişisel Farklılıklar:
Her kişi, hayat görüşü bakımından diğerlerinden ayrılır.
İnsanlar kişiliğin gereği olarak hırs arzular ve ihtiyaçlar bakımından
farklıdır. Kişisel farklılıkları doğuran nedenler çok çeşitlidir.
Başlıcaları: Nesnellik, girişim ruhu, daima kişisel mevki ve örgüt içinde
yükselme kişinin içinde yetiştiği toplum yapısı, ekonomik sebeplerdir.
C: Kişisel Farklılık Alanları:
Her insan öğrenme, unutma, hatırlama, düşünme, fizyolojik
özellikler, yetenekler, bilgiler, çatışma, heyecan, duygu, dikkat, görme, işitme,
idrak etme, cinsiyet, yaş, ırk ve tecrübe bakımın- dan farklılık gösterirler.
Günümüzde kişisel farklılıkların istatistiksel analizleri yapılmıştır.
a)Frekans dağılımı ve grafikleridir. Bunlar frekans poligonu
histogram veya sütun diyagramı olarak da bilinirler.
b)Merkezi yığılma ölçüleri: Mod (Bir ölçmede en yüksek
frekansa sahip olan puan), Medyan (Bir dağılımda tam orta yere isabet eden puan),
Aritmetik Ortalama (Bir ölçmede verilen tüm puanların frekans toplamına bölümü
sonucu elde edilen ortalama), Standart Sapma(Bir dağılımdaki puanların aritmetik
ortalamadan farklarının karesinin frekanslara bölümü), Korelasyon katsayısı, Ranj
(uç değerler farkı)
Bölüm 3
Örgütlerde Gruplar ve Grupsal Farklılıklar
A: Grubun Tanımı Normları ve Oluşması:
Grup; birbirleri ile etkileşimde bulunan psikolojik olarak
birbirlerinin varlığından haberdar olan ve kendisini bir grup olarak algılayan
küçük veya büyük insan toplulukları olarak tanımlanır. Bu üç unsurun bir arada
bulunmasıyla grup meydana gelir. Grup üyelerinin gerek gurup içi bireysel
faaliyetlerinde ve gerekse birbirleri ile karşılıklı ilişkilerinde uymak istedikleri
davranış kurallarına normlar denir. Normlar yardım edici ve düzenleyici araçtırlar.
Normlar toplumda bireysel ve bireyler arası ilişkileri düzenleyen örf ve adetlere
benzetilebilir. Kolektif değer yargıları, kişisel düşünce ve duygular, bireysel
arzu, istek ve inançlardan bağımsızdırlar.
B: Grup Türleri:
Gruplar farklı yapılardan oluşmaktadır. Bir sınıflandırmaya
göre gruplar biçimsel gruplar (sürekli veya geçici), biçimsel olmayan gruplar (yatay,
dikey ve çapraz) olarak ayrılmıştır. Bir diğer sınıflandırmaya göre birincil ve
ikincil gruplar olarak ayrılmıştır. Birincil gruplar yüz yüze ilişkilerden ikincil
gruplar ise yüce ülkü ve idealler etrafında toplanmışlardır. Grupların yapısını
belirleyen statü, rol ve haberleşme gibi unsurlardır. Grup üyelerinin birbirlerinden
bekledikleri davranışlara rol denir.
Bölüm 4
Örgütlerde İnançlar Tutumlar ve Tutumların Ölçümü
A: İnanç ve Tutumların Tanımı ve Oluşması:
İnançlar bireylerin kendi dünyalarının iç alemlerinin bir
yönüyle ilgili algıların ve tanımların meydana getirdiği sürekli duygular
ağıdır. İnançlar bilgi kanaat ve imanı kapsayan bir psikolojik olaydır. İnanç ve
tutumlar insan kişiliğine ve kararlarına devamlılık kazandırma günlük çeşitli
olayları ve faaliyetleri yorumlama anlama kavuşturma amaçlara ulaşmada alternatif
yolları mukayese etme ve seçime yardımcı olmada önemli rol oynar. İnanç ve tutumlar
zihnin bir sonucu kabullenmesi durumudur ve bunlar kuşkunun tam tersidir. İnanç ve
tutumların oluşmasında gözlem ve tecrübe zeka duygu ve sosyal yaşam önemli rol
oynar.
B: Tutumların Ölçülmesi:
İnsanların inanç ve tutumları önceden bilinirse önceden
kestirilebilir ve düzeltile bilir. Tutumların ortaya çıkma şekilleri kısmen o andaki
durumun özelliğine bağlıdır. Bireyin durumu değiştikçe eski tepki ve tutumları da
değişecektir. Tutumu ölçmek için Thurstone, Likert(Birçok sorunun deneklerin kolayca
anlayabileceği önermeler haline getirilmesi) Goddman, Bogardus tipi ölçekler
geliştirilmiştir. İnanç ve tutumların takdir yoluyla ölçülmesinde nesneye karşı
sözlü olmayan davranış, sözlü önerme, açıklayıcı ipuçları klinik mülakatlar,
kişisel belgeler, projektif yöntemler gibi hususlar dikkate alınır.
Bölüm 5
Örgütlerde Moral, Moral Ölçümleri, Moral Düzeyini Yükseltme:
A: Moralin Tanımı Özellikleri:
Moral, tanımlaması ve ölçülmesi zor olan psikolojik ve sosyal
kavramlardan biridir. Moral her şeyden önce dinamik bir kavramdır. Devamlı
değişiklikler yükselip alçalmalar gösterdiğin- den devamlı özen ister. Kuvvetli
bir moral duygusu taşımak için birlik ve beraberlik ruhu, direngenlik ve vazgeçmeme
arzusu, canlılık ve hareketlilik tatminsizlik ve hayal kırıklığına karşı direnme
amaçlara bağlılık ve öndere hayranlık gibi belli başlı etkenler vardır. Buna
karşın duygusuzluk hareketsizlik kavga ve çekişmeler kıskançlıklar ve
çekememezlikler iş birliği ruhunun yokluğu zayıf bir moral duygusunun oluşmasını
sağlayan sebeplerdir. Grup moralinin üzerinde etki yapan grup dışı etmenler vardır.
Moral işyerinde hüküm süren çeşitli koşul ve etmenlerin ortaya koydukları bir
ürün olduğuna göre bu etmenler sırasıyla şöyledir: Örgüt yapısı, gözetim
şekli, çalışma koşulları, iş tatmini ve iş görenin işyeri dışındaki
yaşamıdır. Grup moralini yüksek düzeyde tutmayı sağlayacak önlemler;
1)Personelin işinden duyduğu tatmin derecesi
2)Personelin üstüne karşı davranışı
3)Personelin işinde ilerlemek arzusu
4)Personelin iş yerinde geçinme durumu
5)Sahip olduğu yeteneklerden maksimum derecede yararlanma
6)Görev dağıtılırken adaletli ve insaflı olma
7)Personele yaptığı işi önceden haber verme vb.
Moral ve maneviyatın ölçülmesi zordur. Morali ölçmede kullanılan
yöntemler üçe ayrılırlar:
1 ) İstatistik ve görüşme yöntemi
2 ) Soru dizini hazırlama yöntemi
3 ) Sosyometrik yöntemi
Bölüm 6
Örgütsel Davranışlar Grup Dinamiği, Değişiklik ve Yenilikler
A: Örgütsel Davranışlar:
Örgütsel davranışlarda psikolojik bir yaklaşım söz konusudur.
Psikoloji geçmiş ve şimdiki durum ve davranışlardan gelecekteki durum ve
davranışları öngörür. Davranış bir çevreye ilişkin uyarıya organizmanın her
zamanki cevabıdır. Psikologun görevi uyarıcıları ya da incelenen davranışları
anlamaya yöneliktir. Örgütsel davranışlarda bireyin davranışlarını etkileyen
değer unsurlarının başında örgüt amaçları verimlilik ölçüleri adalet ve
hakkaniyet karar veren kişilerin değer yargıları önemlidir.
B: Grup Dinamiği:
Grupbelirli bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelen
birbirleri ile ilişkide bulunaniki veya daha çok kimsenin oluşturduğu
bütündür. Gruplar iç ve dış yapılarına göre belirli dinamiklere sahiptir. Grubun
değişikliğini belirleyen iç ve dış etmenler çok çeşitlidir.
Bölüm 7
Örgütlerde Psikolojik Sorun ve Şikayetler
A:İş ile İlgili Şikayetler:
İnsanların iş ile ilgili belirli sorunları vardır. Bunlar işin
yapılış koşullarına göre ve iş aletlerine bağlı şikayet ve tatminsizlikler,
belli bir işte çalışma sonucunda elde edilecek maddi çıkarlara ilişkin
tatminsizlikler, takdir edilme ve sosyal prestij durumlarına ilişkin şikayet ve
tatminsizlikler olarak sıralanabilir. İnsanlar kişiliğin verdiği sıkıntılardan,
yapmak isteyip yapamamanın verdiği bir bunalım yüzünden, terfi ihtirası veya
küçük sebepler yüzünden şikayet etmektedirler. İnsanlığa en büyük üzüntü ve
ızdırap veren şeyler, büyük üzüntü ve kırgınlıklardan çok devamlı olan
küçük kırgınlıklar ve iş saatlerinde duyulan küçük kinlerdir. Büyük
ızdıraplar akıl ve mantıkla açıklana bildiği ve bilinçle kavrandığı halde
küçük kinler ve üzüntüler bilinç altında gururun egemen olduğu hallerde geçerli
olmaktadır. Bunun için nefret uyandıran bütün küçük olaylara önem verilmelidir.
B: Davranış Bozuklukları:
Psikolojik tatminsizlik sonucunda ortaya çıkan belli başlı
davranış bozuklukları vardır. Bunlar saldırgan davranışlar, geriye yöneliş ve
dönüş davranışları tekrar denenmek istenen sabit davranışlar, tevekkül olma gibi
davranışlardır. Değer verilen bir kişi gözüyle bakılmak yetenekli bir insan
gözüyle sayılmak anlaşılmak grup içinde sivrilme ihtiyacı tatmin edilmediği
sürece bu tür karakter sahibi olan kimseler tatminsizlik ve şikayete yol açan ruhsal
bunalıma gireceklerdir.
Bölüm 8
İşte Monotonluk Sorunu ve Önlenmesi
Bir işin aynı tempoda ve sürekli tekrarlanarak yapılmasının
verdiği yorgunluk ve bıkkınlık durumlarına monotonluk adı verilir işleri
özelliklerine göre otomatik, yarı otomatik ve otomatik olmayan işler diye üç gruba
ayırabiliriz. Devamlı ve çok dikkat isteyen işler sıkıcı ve daha monotondur.
Monotonluğun belli başlı nedenleri vardır:
a)İşin özellikleri
b)İşçinin monotonluğa karşı duyarlılığı
c)İş yerinin manevi ortamı
d)İşçinin psikolojik durumudur.
Monotonluğun giderilebilmesi için alınabilecek önlemler vardır.
Bunlar bir iş görenin tek bir iş üzerinde ihtisaslaşması yerine bir kaç işi
öğrenerek uzmanlaşması, iş değiştirme (rotasyon), işi en doğal süresinde yapma,
günlük çalışma sürelerinin iyi ayarlanması, çalışma saatlerinde işçilere
müzik dinletme, dinlenme sürelerinin en yararlı şekilde ayarlanmasıdır.
Bölüm 9
İşe Devamsızlık Sorunu ve Personel Devri
Günümüz işletme ve yöneticilik sorunlarının başta gelen
olgularından biri de devamsızlıktır. Devamsızlık kısaca iş görenin çalışma
programı veya planına göre çalışması gereken zamanda işine gelmemesidir.
Devamsızlığın sebepleri çok çeşitlidir. Yapılan araştırmalar, 25-45 yaş arası
kimselerde devamsızlığın genç grup ve yaştakilere nazaran daha az olduğu,
kadınların erkeklerden daha fazla devamsız oldukları, çocuk sayısının az olduğu
çekirdek ailelerde fazla çocuklu ailelere nazaran daha az devamsızlık yaptıkları,
iş yerinin uzaklığı arttıkça geç kalma ve devamsızlığın fazlalaştığı
kıdemli işçilerde kıdemsizlere nazaran devamsızlığın fazla olduğu öğrenim
derecesinin yüksekliğinin devamsızlığı önemli ölçüde etkilediği sonucunu ortaya
çıkarmıştır. Devamsızlık oranını sıfıra indirmek mümkün değildir. Özellikle
hastalıklar personel sağlığı gibi sebepler önemlidir. İyi bir şekilde yapılacak
personel devri devamsızlığı en aza indirebilir.
Bölüm 10
İş Ortamının fiziksel Sorunları
A: Aydınlatma:
Çalışma ortamının ilk sorunlarından birisi işi en iyi şekilde
yapmayı sağlatacak aydınlatma sorunudur. Aydınlatma sisteminde ışık tek yönden
mümkünse tek kaynaktan gelmeli, ışığın kaynağı sabit olmalı ve renk
değişimlerinden kaçınılmalıdır. Işığın şiddeti iyi ayarlanmalı, renkli
aydınlatma sistemlerinden kaçınılmalıdır. İyi bir ışıklandırma hem erken
yorulmayı önler hem de insanları güdüleyerek iş verimini artırır. Gün
ışığına yakın ışıklandırma görüş etkinliği açısından diğerlerinden
üstündür.
B: Atmosfer Koşulları:
Atmosfer koşullarının insanlar üzerinde çok çeşitli etkileri
vardır. Havanın kimyasal bileşimi, hava sıcaklığı, hava basıncı, hava
değişimleri, havadaki nem oranı, farklı sıcaklık ve nem dereceleri, insanlar ve iş
verimi üzerinde önemli etkileri vardır.
C: Gürültü:
Zihinsel işlemleri gerektiren işlerde gürültü çok rahatsız
edicidir. Gürültü ani olarak meydana geldiği zaman insanda ani korku ve şoklara neden
olur. Aşırı gürültü ise geçici veya sürekli sağırlıklara neden olmaktadır.
Gürültünün önlenebilmesi için zeminin gürültüyü emecek biçimde esnek
yapılması, tavanın ve duvarların uygun maddelerle kaplanması, kulaklıklar
takılması gibi önlemler alınmalıdır.
Bölüm 11
İş İle Personel Arasındaki Uyumun Sağlanması
Sanayide en önemli sorunlardan birisi iş ve personel arasındaki
uyumdur. İnsanlar yaş, cinsiyet, bedensel nitelikler, tecrübe, çalışma hızı, zeka,
muhakeme ve sabır gibi hususlarda farklılık gösterirler. Bireylerin nitelik ve
yeteneklerine karakter ve tutkularına uygun bir meslek seçmeleri gerekir. İşe uygun
personel ve personele uygun personel en önemli husustur. Bu hususla ilgili olarak
çeşitli testler yapılmıştır. Birincisi süreç testleridir.
Aynı zamanda grup ve kişisel testler yapılmaktadır. Grup
testlerinin en büyük avantajı zamandan tasarruf sağlamasıdır. Yetenek testleri ise
bireyin potansiyel yeteneklerinin ölçülmesini amaçlar. Yetenek bir bireyi her hangi
bir işe yerleştirirken özel bir eğitimden geçirilmeden önceki nitelikleridir. Zeka
testleri ise zihinsel yetenek, öğrenme, intikal çabukluğu, hafıza, yaratıcılık
veya yenilik yapma gücü kavrayış çabukluğu gibi bireysel farkların ortaya
çıkmasını sağlar. Fiziksel ve duygusal testler bireylerin vücut kuvveti ve atmosfer
koşullarına uygunluğunu ölçer. İlgi testleri bireylerin ne gibi hobileri, tutkuları
ve zevkleri olduğunu öğrenmeyi amaçlar. Yöneticiler görüşmenin, endüstriyel
ilişkilerde çok önemli olduğunu vurgulamışlardır. Görüşme; örgütsel bir amacı
gerçekleştirmek için bireylerin karşılıklı konuşmasından ibaret bir beşeri
ilişki türüdür. Görüşmenin evreleri
1) Hazırlık
Görüşmenin yapıldığı ortam
Görüşmenin yürütülüş biçimi
Görüşmenin sona ermesi
Değerlendirme bölümlerinden oluşur.
Bölüm 12
Bireyler Arası İlişkiler ve Haberleşme
Haberleşme, bireyler arası bilgi fikir ve duyguların bir kimseden
diğerine geçmesidir. Bu geçiş iki insanı bazen birbirine yaklaştırıcı bazen de
uzaklaştırıcıdır. Haberleşme sürecinde belirli özellikler vardır. Haberleşme
mekanizması gönderici, gönderici ve alıcının algılama ve değerlendirme biçimleri,
mesaj, kanal, alıcı, geri besleme ve gürültüdür. Haberleşmede kişilik,
sosyokültürel yapı, mevki, statü, prestij, duygusal ilişkiler önemli rol
oynamaktadır. Haberleşmeyi engelleyen sosyopsikolojik, fiziksel ve teknolojik engeller
vardır. Kişisel arzu ve istekler, değer yargıları, kültür düzeyleri, içinde
bulundukları duygusal ortam, alışkanlıkları, zevk ve tutkuları, dil sorunları
haberleşmede önemli olan diğer hususlardır.
Bölüm 13
Yönetsel Yetki, Analiz ve As-Üst İlişkisi
Yetki yönetim amelesinin üçüncü fonksiyonu olan emir komuta
sisteminin en başta gelen özelliğidir. Yetki her şeyden önce haklar ve ödevler
açısından hukuksal bir kavramdır. Yetkinin belirli türleri vardır. Bunların
başında güvene dayanan yetki gelir. Sırasıyla benimsemeye dayanan yetki (sosyal
statü, kültür ve tecrübeye dayanır.), töreye dayanan yetki (töreye uygun
davranışta bulunmak, manevi değerler, entelektüel nitelik toplumsal sorumluluktur.),
yaptırımlara dayanan yetki (ceza ve ödüllendirme), bilgisel yetki (uzmanlık veya
bilgi sonucu kazanılmış güç), kişisel yetki (korku ve baskıya dayanan güç),
manevi yetki (manevi değerlere sahip olmakla kazanılan yetkidir (peygamberler ve milli
kahramanlar)), örgütlerde ast-üst ilişkisi emrin veriliş biçimine, uygun bir ortama,
bilgiye, astın psikososyal durumuna bağlıdır.
Bölüm 14
Örgütlerde Yönetime Katılma
A: Yönetime Katılmanın Tanımı, Konuları, Yarar ve Sakıncaları:
Yönetime katılma iki şekilde tanımlanır: Birincisi ekonomik
anlamıyla katılma (işletmenin karları üzerinden bir pay vermeyi taahhüt etme),
ikincisi ise politik anlamda katılma (kamu işlerinin yönetimine demokrasi gereği
doğrudan katılmadır). Yönetime katılma tanımından da anlaşılacağı üzere üç
önemli özellik taşır. a) Bir örgütün alt yönetim kademelerinin veya iş
görenlerin örgüt politikası ve yönetimi konusundaki kararlara katılmaları b)
Katılanların böyle bir yönetim türü ile psikolojik gereksinimlerini tatmin
edecekleri bir demokratik ortama kavuşmaları c)Yönetici ile iş gören arasında
bir diyalog ve iş birliğini gerçekleştirerek örgütün yönetsel etkinlik ve
verimliliğe kavuşturulmasıdır. Yönetime katılma; personelin güdülenmesini
(motivasyon), çalışma gruplarının tavır ve davranışlarının değişmesini,
eğitsel amaçlara ulaşmayı, sosyal ilişkilerin daha sakin bir ortamda
yürütülmesini, astlara kendilerini ilgilendiren konularda düşüncelerini açıklama
imkanı sağlar.
B: Yönetime Katılma Biçimleri:
Yönetime katılma biçiminde beş tür yaklaşım vardır. Gönüllü
katılma (İş veren ve iş gören temsilcilerinin kendi isteklerine bağlı olan
katılma), temsili katılma (gizli oylama ile yapılan katılma ), sendikal katılma
(katılma hakkının sendikalar vasıtası ile yapıldığı katılma), kendi kendini
yönetme (otonomi, sermaye sınıfı temsilcilerinin olmadığı işletme yönetimi)
Bölüm 15
Örgütlerde Disiplin ve Disiplinin Gerçekleşmesindeki Hususlar
İnsan alışkanlık ve davranışlarından dolayı ortaya çıkan
zarar ve kayıpları gidermek, arzu edilen davranış ve alışkanlıkları kazandırmak
son derece güç bir iş olduğundan disiplin şarttır. Alışkanlık kişiliğin bir
parçası ve onun bazı hallerinin bir parçası olabilir. Örgüt için yararlı olan
davranış biçimlerinin alışkanlık haline gelmesi ve uygulanmasına disiplin denir.
İyi bir disiplin için her kural ve koşul örgüt üyelerinin hepsine aynı şekilde
uygulanmalı, kurallar örgütün amaç, çıkar ve gereksinimlerine uygun olmalıdır.
Disiplini bozan davranışlara ilk önce müsamaha göstermeli, anlayışla
karşılanmalı fakat sürekli tekrarlandığı zaman gereken önlemler alınmalıdır.
Disiplin bir alışkanlık ve bir sabır işidir. İyi bir disiplin insanların devamlı
ve düzenli hareket etmelerini, tavır ve davranışlarının düzelmesini, işin kalite
ve miktarının artmasını, insanların yönetimlerinin kolay olmasını iş görme arzu
ve morallerinin yerinde olmasını sağlar.
Bölüm 16
Örgütlerde Önderlik ve Önder Davranışlarının Analizi
A: Önderliğin Tanımı, Yapısı ve Önderin Davranış Biçimleri:
Önderlik; bir grup insanı belirli amaçlar etrafında toplayabilme ve
bu amaçları gerçekleştirmek için harekete geçen bilgi yeteneklerin toplamıdır.
Önder amaçları, davranışları ve idealleri ile grupları yönlendirir. Yapılan
araştırmaların bir çoğunda ortak olan özellikler olarak üstün zeka, analiz ve
sentez yapabilme kabiliyeti, düşüncelerini iyi bir biçimde aktarabilme yeteneği,
amaçlara karşı sebatkarlık tüm önderlerde görülen ortak niteliklerdir. Önderlerin
davranış biçimleri çok çeşitlidir.
a)Otogratik önderlik (otogratik ve bürokratik toplularda
görülen önderlik biçimidir)
b)Demokratik ve katılımcı önderlik (çoğulcu parlamenter
demokratik sistemlerde görülen önderlik biçimidir)
c)Tam serbestlik tanıyan önderlik (en ideal önderlik sistemidir)
Önderlik, dört değişken unsuru içerir ; Bunlar: fertler, amaçlar,
önderin kişisel özellikleri ve bunların ortak koşullarıdır. Bir önderin en önemli
özelliği yaşadığı toplumun içinden olması, yüce idealler taşıması, sağlam bir
karaktere sahip olması, sarsılmaz bir inanç yapısı olmasıdır.
Bölüm 17
Örgütlerde Güdüleme (Motivasyon)
İnsanı harekete geçiren ve hareketlerinin yönlerini belirleyen,
onların düşüncelerin, umutlarını, inançları, kısaca arzu ihtiyaç ve
korkularıdır. Güdüler, biri diğerini tamamlamak veya gücünü azaltmak suretiyle
birbirleriyle etkide bulunurlar. Arzu ve ihtiyaçlar daha ayrıtlı biçimde
incelenebilir. Fizyolojik ihtiyaçlar (yeme, içme, üreme, hayatı devam ettirme,
barınma), güvenlik ihtiyaçları (hastalık, yaşlılık, geleceği garanti altına
alma), ait olma ve sevgi ihtiyaçları (prestij, başarı, saygı görme),vücuda getirme
ihtiyacı (kişisel tatmin, kişisel başarı, bilimsel buluş). Bireyler motive edilirken
ekonomik gelir ya da prim, ekonomik güvenlik gibi hususlar önemlidir.
-Emeklilik, kaza, hastalık, hayat ve işsizlik sigortaları gibi
işçiye sürekli gelirini hayatı boyunca sağlayacak ekonomik korunma biçimleri,
yükselme olanakları, çekici iş ortamı, yapılmaya değer iş vermek, sosyal statü,
kararlara katılma olanağı sağlama, adaletli ve sürekli bir disiplin sistemi, kişisel
yetki ve güç kazandırma bireyleri motive eden önemli unsurlardır.
Bölüm 18
Örgütlerde Çatışma ve Çatışmanın Çözümlenmesi
Bir örgütte çatışma bireylerin ve grupların birlikte çalışma
sorunlarından kaynaklanan ve normal faaliyetlerin durmasına veya karışmasına neden
olan olaylara çatışma denir. Çatışmanın nedenleri çok farklıdır. Bunlar: a) Örgüt
içi bağımlılıkların meydana getirdiği çatışmalar. b) Amaçlarda
farklılıkların doğurduğu çatışmalar c) Algılama farklılıklarından
ortaya çıkan çatışmalar.
Bölüm 19
Örgüt Geliştirme
Örgüt geliştirme, örgütün çevresinde ve içinde meydana gelen
değişimler nedeniyle değişim ve gelişimleri örgütlere yeniden uymalarını sağlama
çalışmalarının tümünü kapsayan faaliyetlere verilen addır.